“Bir ülke turizminin en büyük şansı nedir?” diye sorsanız, ilk cevaplar arasında mutlaka “Plitvice”yeralır!
Sadece Avrupa’nın değil, Dünyanın en özel doğa harikalarından biri Plitvice…
Avrupa Kıtasının en özel doğa harikalarından biri Plitvice ! Birbirine bağlantılı 16 göl ve sayısız şelale! Çok iyi korunmuş doğasıyla bir mucize… Dubrovnik ve adriyatik adalarından sonra Hırvatistan’ın en ünlü ikinci turistik yeri. Bu muhteşem yere giderken, seyahatimizin en ilginç anılarından birini yaşadık! Bazı tesadüfler bana hep dünyanın ne kadar küçük olduğunu anımsatır. Meslek anılarımı yazacağım kitapta böyle birçok olay var. Birlikte seyahat ettiğimiz Görgün ailesinin kamp ocağı bitmişti. Türkiye’deki ocak başlıkları ile uyumlu olanını bulmak avrupa’da gerçekten çok zor. Bu yüzden aklımıza, Türkiye’de de şubeleri olan Dekatlon mağazası geldi.
Dünyanın ne kadar küçük olduğunu gösteren hoş sürprizlerden!
Gider gitmez kamp bölümünü bulduk, birçok kamp ocağı vardı, ama bizim aradığımız yoktu! Bizimle ingilizce konuşması için güzel bir genç kızı çağırdılar… Tam sorumuzu sorarken Türkçe “siz türk müsünüz? ” deyiverince başladık gülüşmeye! İrem, dekatlon’da 2 gün önce işe başlamış. Türkiye’de büyümüş Karadağlı-türk asıllı- bir ailenin kızı…
İngilizce konuşurken, aksanımızdan anlamıştı Türk olduğumuzu…
Tesadüfler zinciri bizi İrem ile karşı karşıya getirmişti. Kamp ocağını bulamadık, ama çok tatlı bir türk kızıyla sohbet imkanı bulduk. İrem, bize yardımcı olmak için çok çabaladı. Zagrep’te kamp malzemeleri satan bir mağazanın konumunu verdi. Verilen aslında mağazanın değil, şehir merkezinde ithalatla uğraşan bir büronun konumu çıktı… Tüpü bulamamış, birkaç saat kaybetmiş ama İrem’le tanışma şansı bulmuştuk…
Camp Zagrep’ten Plitvice göllerine 130 kilometrelik, gidiş-gelişli eski bir yolla ulaşılıyor. Dar ve yoğun bir yol. Manzaralar çok güzel. Öğleden sonra Plitvice’ye ulaştık. Bu arada karşı yönden, Zagrep’e doğru giden çok sayıda Citroen 2cv dikkatimizi çekti. Bizde Dö şo va adıyla bilinen, Almanların “ördek” dediği efsane 2 silindirli otomobiller heryerdeydi. Bir kısmı çekme karavanını taşıyordu!
YOLDAKİ BU YOĞUNLUK, DÖNÜŞ PLANIMIZI DEĞİŞTİRMEMİZE SEBEP OLDU…
Normalde, aynı yoldan geri dönüp Zagrep yakınlarından Belgrad’a gidecek, ardından Üsküp ve Ohrid’i ziyaret edecektik. Güneybatıya yönelip, Karadağ üzerinden Arnavutluk’a geçmeye, sonra Ohrid ve Üsküp’ü görmeye karar verdik!
Bu araç da eski, Doğu bloku döneminden kalma
Plitvice ‘de çok sayıda kamping, otel, motel, hostel var. Biz Bear Kamping‘i tercih ettik. Küçük ve temiz bir aile işletmesi. Yüksek sezonda gittiğimiz için zor yer bulduk. Geceliğine 22 Avro ödeme yaptık. Garda gölüne nasıl Almanlar rağbet ediyorsa, Plitvice’de de Fransızlar çoğunluktaydı. Citroen 2Cv’lerin aynı haftasonu Zagrep yakınlarındaki Samobor’da 23’ncü Dünya buluşması varmış, 37 ülkeden gelen 12bin civarındaki Döşova, bu yüzden başkent’e akın etmiş. Bunu kamping Bear’da kalan Döşova’cı Fransız dostlarımızdan öğrendik. Belki’de bu yüzden 2Cv’lerin anavatanından gelenlerin sayısı çoktu… Döşova’lar 1948 ile 1990 arasındaki 42 yıl boyunca üretilmiş! 30 temmuz-4 ağustos arasındaki bu ilginç etkinliğin tam ortasına düşmemiz de güzel bir tesadüftü!
Plitvice göl ve şelalelerine, neredeyse tam bir gün ayırmak gerektiğinden, günün kalan kısmını güzel bir yemeğin ardından dinlenerek geçirdik.
Ertesi sabah göreceğimiz doğa harikası için güç toplamamız gerekiyordu!
1966 Ankara doğumluyum, Ankara 29 Ekim İlkokulu ve Esenevler Lisesini bitirdikten sonra 1 Yıl 1 ay Ege Üniversitesi, kalan üç yılda da Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksek Okulu Gazetecilik ve Halkla İlişkiler bölümünde okudum. Üniversite Öğrenimim sırasında, Bulvar, Güneş, Hürriyet Gazeteleri ile Başbakanlık Basın Merkezinde çalıştım. 1987 Yılında TRT'nin açtığı Muhabirlik, Kameramanlık ve Prodüktörlük sınavlarını kazandım, Kurs Sonunda Mart 1988'de Muhabir olarak göreve başladım.
31 Yıl TRT'de Muhabir ve Spiker olarak çalıştım. 1992'den itibaren 6 Olimpiyat Oyunu, 4 Dünya Kupası , 2 Avrupa Şampiyonasında, Atletizmde 8 Dünya Şampiyonası ,7 Dünya Salon Şampiyonası, 3 Dünya Kupası, 6 Grand Prix Finali, 7 Dünya Atletizm Finali, 4 Avrupa Şampiyonası, Voleybolda 1 dünya Kupası, 1 Dünya Şampiyonası ve 2 Avrupa Şampiyonası’nda ve çok sayıda uluslararası spor organizasyonunda görev yaptım. TRT'de 2013 yılından itibaren diksiyon, sunuculuk, spikerlik eğitimi vermeye başladım.
TRT 'den emekli olunca eşimle hayalimizi gerçeğe dönüştürüp bir kamper aldık. Aynı zamanda Rubicon Yapım'da Diksiyon, sunuculuk, spikerlik dersleri veriyorum. Bu blogda ağırlıklı olarak seyahat anılarımızı, Karavan konusunda merak edilebilecek bilgileri ve önerileri paylaşıyorum, özellikle Kamper ile seyahat etmeyi hayal edenlere faydalı olacağını düşünüyorum.