KARAVAN HAYATI AVRUPA TURU 26 MANASTIR, ATATÜRK’ÜN ASKERİ LİSESİ …

DÖNÜŞ YOLUNDA, GÖRMEYİ EN ÇOK İSTEDİĞİMİZ YERLERDEN BİRİ!

DEHASINI, DÜNYANIN KABUL ETTİĞİ ULU ÖNDER MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN İLK ASKERİ EĞİTİMİNİ ALDIĞI YERİ MUTLAKA GÖRMELİYDİK…

Seyahatimizde çok güzel, özel yerleri görme fırsatı bulduk. Ama bu, bizim için tanımlaması zor, “yoğun” heyecan içeren bir gündü. Ulu önder Atatürk’ün ilk askeri eğitimini aldığı yere, Manastır’a gidiyorduk. Biz Manastır diye biliyoruz ama kentin adı Bitola…

Gurur!

Ohrid’in dar, ara yollarından kuzeye doğru hareketlenirken, aslında dümdüz doğuya gitmemiz gerektiğini düşünüyordum. Coğrafi şartlar, yolu biraz uzatmıştı. Büyük olasılıkla, Kuzey Makedonya’nın yolları yenilendikçe bu mesafeler, köprüler-viyadüklerle kısalacak ve konforlu hale gelecek. Neyse, konumuza dönelim; büyük heyecanla yola koyulduk, hala bakirliğini koruyan bölgenin manzaraları gerçekten görülmeye değerdi. Yollar yine pek konforlu değildi ama, Arnavutluk’tan çok daha iyi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Resne kasabasından geçerken yolumuzu kaybeder gibi olduk, sokaklar da boştu… Bir oto yıkamacısının önünde durduk, yolu sormaya çalıştık. Konuştuğumuz ilk genç hemen diğerini çağırdı. İyi ki çağırmış, Kerim ile tanışma fırsatı bulduk. Asıl köyü Resne idi ama yılın büyük bölümünü, üniversite eğitimi için Türkiye’de geçiriyordu. Yaz tatilinde evine dönmüştü, bir yandan da çalışıp harçlığını çıkarıyordu. Akıcı türkçesiyle bize yolu tarif etti, birkaç dakikalık sıcacık bir sohbetin ardından yeniden yola koyulduk. Nedense(?)kendimizi memlekette gibi hissediyorduk!

Manastır Askeri idadisinin Mustafa Kemal Atatürk’ün öğrenciliği dönemindeki görüntüsü

Manastır’a girdiğimiz andan itibaren, bu küçük ve sevimli kasabanın yıllara meydan okuduğunu, pek fazla gelişmediğini düşündük. Navigasyon Askeri İdadi’nin yerini elimizle koymuş gibi bulmamızı sağladı. Yolda gördüğümüz -traktör üzerinde karpuz satan- arkadaşın plakamız ve karavan üzerindeki ay-yıldızdan tanıyarak, bizi yürekten selamlaması çok hoştu. Askeri Lise, artık bir müzeydi. Bir bölümü, Mustafa Kemal Atatürk’e ayrılmıştı. Diğer bölümlerinde ise hem yaklaşık 6000 yıl öncesinden bugüne kadar gelen tarihi kalıntılar, hem de yörenin etnografik eserleri sergileniyordu. Yani milattan önce 5800 yılından günümüze bir çok buluntu bu müzedeydi! Ayrıca modern sanat eserlerine de yer ayrılmıştı.

Manastır askeri idadisi’nde Müzenin Atatürk’e ayrılan bölümünün girişi

Bizim için ise Atatürk’e ayrılan bölüm çok büyük önem taşıyordu. Ulu önder’in gençlik fotoğrafları, o yıllardaki resmi kıyafetleri, eşyası, geçmişten günümüze fotoğraflar… Ulu önder’i ve Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunu izleyip-dinlediğimiz bir video gösterisi eşliğinde gezdik müzeyi. Çok etkileyici bir metinle Atatürk’ün hayatını anlatan bu belgeseli 2005 yılında Genel Kurmay Başkanlığı hazırlatmış. Biz ve bizim gibi büyük özlem ve merakla gelen vatandaşlar, yüzümüzde gurur ve özlem ifadesi…

Her şey, tüylerimizi diken diken etmek için bire birdi! Ruhumuzun Atatürkçü yanının sonuna kadar beslendiği bu 2 saat, anlatılır gibi değildi.

Mustafa Kemal Atatürk’ün gençliğini betimleyen heykel

Yeniden yola koyulma zamanı gelmişti. Manastır’ın turistik ana caddesi diyebileceğimiz Sirok sokakta kısa bir yürüyüş, bir kahve molası… Sıcak havada bu güzel ve özel kentin havasını kokladıktan sonra zor yollar bizi bekliyordu…

manasır (Bitola) sokakları

Üsküp için yola koyulacaktık, eşim Figen yolun bu bölümünde karavanı kullanacaktı. Yine en zor bölümlerde Kocaoğlan’ı idare etmek ona kalmıştı! Asfalt, her 40-50 metrede kasis-çöküntülerle bezenmiş, bunların olmadığı bölümlerde çukurlar kaçınılmaz şekilde yerleşmişti! Tüm bunlara ek olarak daracık yoldaki koca tır ve kamyonların bizdeki gibi ‘binek araç’ mantığı ile kullanılması cabasıydı!

Manzara ne kadar güzel olsa da yolların durumu bizi yoruyor, varış zamanını öteliyordu!

BİR CEVAP

YANITINIZI BIRAKINIZ