7 BİN KİLOMETRELİK AVRUPA TURU İÇİN HAZIRLIKLAR!
DİLE KOLAY; ONCA YOL GİDİLECEK, ONCA YER GÖRÜLECEK, KARAVAN HAYATI’NDA HER AYRINTI ÇOK ÖNEMLİ!
Merhaba, Karavan hayatında yeni bir aşamaya geldi sıra! Hem hayallerimizi gerçeğe dönüştürdüğümüz, hem de birçok insana ilham kaynağı olduğumuzu düşündüğümüz yürüyen evimizle ilk Avrupa seyahatimize başladık… Hazırlıklar uzun ve hummalıydı… Öncelikle kendimize sağlık sigortası, aracımıza da Avrupa’da geçerli trafik sigortası olan yeşil sigortayı yaptırdık. Pasaportlar kontrol edildi, süremiz yeterliydi. Yeşil Pasaport sahibi olduğumuz için gitmeyi planladığımız ülkelerde vize sorunumuz yoktu.
Karavanın bakımları yapıldı, eksikler giderildi; tek olan 85 litrelik atık su depomuzu, ikiye çıkardık çünkü Avrupa‘da Siyah su (tuvalet)ve Gri su(duş, lavabo,bulaşık) olarak ayrılması isteniyor. Hijyenik olanı da bu… Yaşam akümüz eskimiş, biraz şişmişti ve son zamanlarda foseptikten beter koku yapıyordu! 200 Amperlik Jel Aküyü attık, yerine Kore yapımı 2 tane 100 Amperlik jel akü taktırdık. Yatağımızın üzerindeki heki bir keresinde fırtına sırasında içeri su damlatmıştı, çıkarıldı, silikonları temizlendi, çerçevesi güçlendirilip yeniden takıldı. Şimdi sineklik ve karartma perdesi biraz kasarak açılıp kapanıyor ama su almıyor 😉
Ben bu işleri yaparken, Figen de yol için yiyecek hazırlıklarını tamamladı, domates, fasulye, közlenmiş etli biber gibi konserveler yaptı. Gezide ağırlıklı olarak kredi kartı kullanacağız ama yaklaşık 1000 Avroluk döviz aldık yanımıza. Beraber seyahat edeceğimiz, Türkiye Kamp ve Karavan Derneği aracılığı ile tanıştığımız, Şanal ve Sebahat GÖRGÜN ile 3 kez bir araya geldik.
PLANLAMAYI İNCE AYRINTILARI DİKKATE ALARAK YAPMAK LAZIM. SEYAHAT, MUTLAKA MACERALARI YANINDA GETİRECEKTİR…
Önce kaba hatları ile planımızı yaptık. Sonra Türkiye’nin en deneyimli gezginlerinden Mete DARCAN ile buluşup, planı biraz daha ayrıntılandırdık, daha sonra ben yaklaşık 1 haftalık çalışma ile uğrayacağımız şehirlerdeki en uygun kampingleri ya da park alanlarını alternatifleri ile belirledim.
Rotamız; Ankara-Hereke- Dedeağaç(Alexandropolis Camping Municipal)-Volos Sikia Camping 2 gece- Korint Kanalı ve Patras Limanına 40 km mesafedeki Egialia’ da bir “camperstop’ta kalış) Patras’tan Feribotla- İtalya’nın Bari Limanına geçiş-Bari’den önce güneybatı yönünde Monopoli’ye uğrayıp, ardından Harran’daki Kubbe evleri andıran ama taştan yapılmış “Truli” evlerini görmek için Alberobello’ya gidiş- Salerno/Sorrento’da 2 ya da üç gece konaklama, bu arada Pompei gezilebilir- Vezüv Yanardağı yolunda Napoli manzaralı 1 gece!- Roma- Toskana Da Vinci- Floransa 2 gece- Garda Gölü/Sirmione- Moena- Slovenya Bled Gölü-Lyubyana- Plitvice Gölleri- Zagrep- Belgrad- Ohri- Arnavutluk Ksamil- Yunanistan Meteora- Larissa- Kavala- Tekirdağ ya da Edirne…
ÖNCEDEN BELİRLEDİĞİNİZ ROTA, HER ZAMAN GERÇEKLEŞMEYEBİLİR. BUNA HAZIRLIKLI OLMAK GEREKİR!
Üçüncü buluşmamızda şekillenen rotamızın son hali buydu…Feribot biletlerini internet üzerinden, Stelios adlı arkadaşla yazışarak aldık. Mete bey’den öğrendiğimiz “Camping on Board” sistemi çok hoş geldi bize; Feribotta Karavanınızda konaklayabiliyorsunuz, bu sayede kamara kiralama ücreti ödemiyorsunuz, sadece birer koltuk ücreti ve karavan ücreti ile seyahat edebiliyorsunuz.
TÜRKİYE’NİN ULUSLARARASI ETKİNLİĞİ YETERLİ OLMADIĞI İÇİN, BİRÇOK ÜLKENİN DERNEĞİNE YAPILAN İNDİRİM BİZDE YOKTU, AMA BİRAZ MÜCADELE EDİNCE HAKKIMIZI ALMAYI BAŞARDIK!
Karavan derneklerine özel indirimler var. Genellikle çok karavan kullanan ülkelerin dernekleri ile anlaşma yapılmış, ben bizim kartımızı veren Uluslararası Kamp ve Karavan Federasyonunun, bu derneklerin hepsini kapsadığını söyledim, önce kabul etmediler. 2 gün sonra Stelios %10 indirim yapabildiklerini bildirdi ve Karavan’la Patras Limanından Bari’ye yolculuk için 300 Avro ödedik.
Artık yola çıkmak için her şey hazırdı…
